Bitki tohumlarında yer alan ve eşi benzeri bulunmayan bir doğal madde olarak ifade edilen fitik asit, sağlık konusunda çeşitli etkilere sahip olmasıyla bilinmektedir. Özellikle de mineral emilimi konusundaki etkileri ile dikkat çeken bu madde, kalsiyum, demir ve çinko gibi vücut için gerekli olan maddelerin emilimini bozabilmekte ve mineral eksikliğine neden alabilmektedir. Ancak tüm bu yan etkilerine rağmen yine sağlık konusunda bazı faydalar da sağlayan fitik asit, dost ve düşman olan besleyicilere bir örnek olarak gösterilebilmektedir.

Fitik Asit Nedir?

Fitik asit, genellikle anti – besleyici olarak ifade edilen ve bitkilerin tohumlarında yer alan doğal bir bileşendir. Çoğunlukla antioksidan özelliği nedeniyle ticari alanlarda koruyucu madde olarak kullanılan fitik asit, tohumlarda fosfor ana depolama birimi olarak faaliyet göstermektedir.

Hemen Online Diyete Başla!

Uzman Diyetisyen Hilal Konak eşliğinde size özel ön görüşme fırsatından faydalanarak randevunuzu almak için hemen tıklayın!

Fitik asitin beslenmeye etkisi oldukça büyük olurken, en önemli etkisi ise mineral emilimini engelliyor olmasıdır. Sağlıklı beslenmenin aksine olumsuz etkilere neden olabilen bu madde, aynı zamanda çeşitli konularda fayda da sağlayabilmektedir. Bu nedenle de fitik asitin beslenmeye etkisi oldukça karışık bir konudur.

Besinlerdeki Fitik Asit

Fitik asit içeren besinler genellikle bitki kaynaklı besinlerdir. Baklagiller, fıstık ve yenilebilir tohumlar fitik asit içeren besinlere birer örnek olarak gösterilebilirken, aslında günümüzde hemen hemen herkesin tüketmiş olduğu bir madde olarak da ifade edilebilmektedir.

Fitik asidi en fazla içeren besinlerin başında tahıllar, yağlı tohumlar, baklagiller ve sert kabuklu yemişler gelir. Bütün bu besinler, günümüzde hemen herkesin günlük beslenme düzeninde yer alan besinlerdendir. Üstelik bu gıdaların sağlık açısından sağladığı faydalar da son derece fazladır.

Gelişen ve gelişmeye devam eden ülkelerin büyük çoğunluğunda söz konusu olan bu besinler, günlük kalori alımının yüzde 40 ya da yüzde 670’ını oluşturur. Taıllar, fitik asit konusunda oldukça zengin bir kaynak olarak nitelendirilirken, buğday tohumu ve buğday kepeği içerisinde bileşen miktarı yüzde 1.1 ila 3.3 ve yüzde 2.0 ila 5.3 olarak bilinir. Pirinç kepeğinin içeriğinde bileşen miktarıysa yüzde 8,7 olarak bilinir. Buna göre fitik asidi en fazla içeren besin pirinç kepeğidir.

Fitik asitin beslenme üzerindeki etkilerinden bahsetmek gerekirse; demir, çinko ve kalsiyum gibi minerallerin emilimini azaltan bu madde, yalnızca tek öğün için bu etkiyi göstermektedir. Örneğin; iki öğün arasında fıstık atıştıran kişinin sonraki öğününden alacağı demir ya da kalsiyum değil, fıstıktan aldığı minerallerin emilimi azalmakta ya da engellenmektedir.

Fitik Asit Faydaları Nelerdir?

Sağlıklı beslenme konusunda farklı etkiler gösterebilen fitrik asit, olumuz etkiler gösterebildiği kadar olumlu etkiler de gösterebilmektedir. Bu maddenin sağlığa olan faydalarına bazılarına örnek göstermek gerekirse; antioksidan özelliğinin yanı sıra böbrek taşı ve kansere karşı koruyucu bir etki gösterebilen bu madde, ayrıca kolon kanseri riskini de büyük ölçüde düşürebilmektedir.

Fitik asidin faydaları sağlıklı beslenme konusuna dikkat eden birçok insan açısından merak konusudur. Besin emilimini azaltan bu bileşen, aynı zamanda antioksidan özelliğiyle de çeşitli faydalar sağlamasıyla bilinir.

Fitik asidin faydaları arasında en dikkat çekenlerden biri kansere karşı gösterdiği etkisidir. Bu alanda yapılan bilimsel araştırmalar, bu bileşenin bazı kanser hücrelerinin gelişime ihtimalini azalttığını gösterir. Özellikle de kolon kanserine karşı, başka bir deyişle bağırsak kanseri karşısında önemli bir etki gösterdiği bilinirken, bağırsaktaki oksidatif stresin hücrelere zarar vermesini engellemektedir.

Osteoporoz, başka bir deyişle kemik erimesi, genellikle kadınlarda menopoz sonrası ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur. İlerleyen yaşlarda erkeklerde de görülebilen bu sağlık sorunu, fitat tüketimi sayesinde minimuma indirgenebilmektedir. Menopoz dönemine giren kadınlarla alakalı yapılan bazı araştırmalar, beslenme programında fitat miktarı az olan kadınlarda kalça kemiği kırığı ve kemik kaybı gibi risklerin daha yüksek olduğunu gözler önüne sermektedir. Fitat içeriği fazla olan bir beslenme programıyla kemik kaybı ve kalça kemiği kırığı gibi kemik sorunlarını en aza indirebilmek mümkündür.

Fitik asidin sağladığı faydalardan bir diğeri de diyabet ve kan şekeri kontrolünde etkili olmasıdır. Fakat fitik asidin diyabete yönelik sağladığı etkilerinin kesin olduğunu söylemek mümkün değildir. Konuyla alakalı olarak diyabet hastası bazı hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarla bu bileşenin sağladığı faydalar ve yan etkiler araştırılmıştır. Dolayısıyla insanlar üzerindeki etkileri hakkında kesin bir kanı bulunmamaktadır.

Dolayısıyla fitik asit gibi hakkında pek fazla bilgi sahibi olunmayan maddeler konusunda kesin bir kanıya varmadan önce kişilerin mutlaka bir diyetisyene müracaat etmesi ve yararlı olup olmadığı bilgisini uzmandan edinmesi gereklidir. Bu sayede doğru bir beslenme programı da oluşturulabilmektedir.

Hemen Online Diyete Başla!

Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeniz için verilen tüm danışmanlık hizmetlerden online olarak da yararlanabilirsiniz. Yoğun iş hayatı, okul temposu, İstanbul dışında yaşamanız ya da zaman kısıtlılığı gibi nedenlerle danışmanlık merkezinize gelemiyorum diyorsanız online danışmanlık hizmeti sizin için oldukça idealdir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz