Öğün Atlamanın Zararları

Öğün atlama bizim kültürümüzde ne yazık ki oldukça popüler bir şey. Öğün atlamanın zararları ise anlatmakla bitmeyecek kadar çok. Diyet yapan kişiler aç kalarak veya öğün atlayarak zayıflayacağını düşünür ancak bu çok yanlıştır. Öğün atlamak hem almaya hem de çeşitli rahatsızlara davetiye çıkarmaktadır. Kilo vermek için öğün atlıyorsanız bu da çok yanlıştır. Çünkü kilo vermek az yemek değildir. Kilo vermek, sağlıklı besin grupları gün içinde yeterli miktarlarda tüketmekten geçer. Bu besin gruplarının tüketim miktarları kadın ya da erkek olmanıza, kilonuza, yaşınıza, beslenme alışkanlıklarınıza, varsa sağlık problemlerinize ve çeşitli kriterlere göre değişmektedir. Bu nedenle sağlıklı beslenmek, sağlıklı kilo vermek ya da almak için mutlaka Beslenme ve Diyet Uzmanı ile görüşmelisiniz. Şimdi öğün atlamanın zararlarını inceleyelim.

Öğün Atlamanın 9 Zararı!

1. Hormonal Değişim

Öğün atlamak hormonal değişime yol açar. Hormonal değişimler sizin kan şekerinizin değişmesine, kilo almanıza neden olabilir.

2. Sindirim Problemleri

Öğünlerinizi atlamadan düzgün ve sağlıklı beslenerek sindirim sisteminizin düzgün çalışmasına yardımcı olursunuz. Sindirim sisteminiz öğün atladığınız zaman problemler vermeye başlar. İyi bir sindirim için günde 3 öğün yemek yemek gereklidir.

3. Yağ Birikimi

Öğün atladığınız zaman vücudunuz gerekli olan enerjiyi kaslarınızdan kullanacaktır. Öğün atlamanın yanı sıra düzensiz de beslendiğiniz zaman vücudunuzda yağ birikmesine sebep olacaktır.

4. Bitkinlik

Metabolizma öğün atlandığı zaman yavaşlar ve kendimizi yorgun hissetmemize sebep olur. Öğünleri aksatmadığımız zaman gereken kalori doğru şekilde harcanır, gün boyu enerji dolu oluruz.

5. Huysuz Olmak

Karnımız acıktığı zaman ve yemediğimizde “aç ve sinirli” oluruz. Öğün atlanırsa eğer aç bir insan huysuz biri gibi davranır, çabuk sinirlenir. Bu yüzden zamanında ve öğünleri aksatmadan beslenmek önemlidir.

7. Fazla Yemek

Öğün atlandığı zaman doğal olarak daha fazla acıkırız ve bir sonraki yemeği normal yediğimizden çok daha fazla yeriz. Vücudunuz daha fazla yemek için stres hormonlarını salgılar ve otomatik olarak belki de 1 tabak yerine 2 tabak yemek yersiniz. Bunun temel nedeni öğün atlamak ve düzensiz beslenmekten geçer.

Öğün atlamak için çok bahaneniz olabilir ancak çözümün sizde olduğunu unutmayın. Pratik çözümler üretebilirsiniz. Sabahları hızlıca yulaf ezmesi, yoğurt yanında bir meyve tüketebilirsiniz. Öğle yemeği için ise emin olun herkesin ayıracak 30 dakikası vardır. Akşam yemeği için ise sağlıklı bir menü hazırlayabilirsiniz. Eğer akşam eve gittiğinizde yemek hazırlamak için vaktiniz yoksa her zaman 1 gün önceden yemeği hazırlayıp dolaba koyabilirsiniz.

8. Diyabet Riskinde Artış

Öğün atlamak kişide daha fazla açlık hissine neden olacağından bir sonraki öğünde gerektiğinden daha fazla yemek yemeye neden olacaktır. Bu durumun sonucundaysa kan şekerinde ani değişimler yaşanır. Bu türden ani değişimler insülinin çeşitli seviyelerde salınmasına ve dolayısıyla diyabet sorununun ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

9. Konsantrasyon Bozuklukları

İnsan bedeni, tüketilen besinleri parçalayıp beyin ve merkez sinir sistemi açısından birincil enerji kaynağı olarak bilinen glikoza dönüştürmektedir. Bireyin gün içerisinde herhangi bir öğünü atladığında bu işlemler için ihtiyaç duyulan glikozu temin edemeyeceğinden odaklanma, konsantrasyon, hafıza sorunları ve ruhsal değişimlerle karşı karşıya kalınabilmektedir.

Kan Şekeri Seviyesinde Dengesizlik

Sağlıklı beslenmenin en önemli kurallarından biri de öğünleri vaktinde tüketmektir. Öğün atlamanın sağlık açısından pek çok farklı zararı olduğu bilinirken, bunlardan biri de kan şekeri seviyesinde meydana gelen dengesizliktir.

Öğün atlayan insanların genellikle vücudunda besin sıkıntısı meydana gelmektedir. Kan şekeri seviyesinin düşmesi insanın kendisini bitkin, yorgun ve halsiz hissetmesine neden olurken, aynı zamanda bilişsel ve mental aktivitelerde de zayıflama meydana gelmektedir. Bu durum ise dikkat toplama ve konsantre olma gibi konularda sorunların oluşmasına yol açabilmektedir.

Öte yandan öğün atlandığında kan şekerinin düşmesi ile beraber insülin direnci de meydana gelebilmektedir. Bu durumlarda kişiler sağlıklı beslenmeden bir hayli uzak bir şekilde beslenmekte, makarna, ekmek, pilav gibi karbonhidrat miktarı yüksek olan besinlere yönelmektedir. Ayrıca beslenme düzensiz olduğundan metabolizmanın yavaşlaması da kaçınılmaz olmaktadır. Genellikle açlık hissetmeye başlandığında vücut bu hissi giderebilmek için kaynak aramakta ve depolanmış olan enerji ile yağ kaynaklarını tüketmeye başlamaktadır. Ancak bu durumun neticesinde de baş ağrısı, mide bulantısı, kabızlık gibi sorunlar da ortaya çıkabilmektedir.